29 Mayıs 2016 Pazar

Şifanın izinde

     Bizler hastalığın olduğu bölgede tedavi yapılması gerektiğine inanan insanlarız, mesela bacağımız ağrıyorsa problemin orda olduğunu, bacağımızın tedavi edilmesi gerektiğini düşünürüz. Halbuki hekimler de bilirler ki bel ve omurga problemleri bacak ağrılarına sebep olabilir. Yani hastalığı gördüğümüz ve hissettiğimiz yer hasta olmayabilir. Bu da şifanın sırlarındandır, her hastalık lokal tedaviyle iyileşemez hatta daha kötüye gidebilir. Bu yüzdendir ki kimi hastalar kolaylıkla iyileşirken, kimileri de durumu anlayamadığı için geçici çözümlerle durumunu daha kötü hale getirebilir.

     Hastalık aslında şifanın ta kendisidir, neden böyle dedim? Bizleri yataklara düşüren, derman aratan, bulamayınca umutsuzluk içinde ölümü düşündüren birşey güzel olabilir mi? Evet, olabilir düşünün en içten dualarımızı ne zaman ederiz, hastalandığımızda veya zor duruma düştüğünüzde değil mi? Dert gibi görünenler aslında bizi Allah'a yaklaştırarak derman olur, çünkü modern hayatın getirdiği bütün yükler ve sıkıntılar iman etmiş Allah'a tevekkül etmiş bir insanda asgariye iner. Hastalıkların ve sıkıntıların bir sebebi olduğunu düşünen insan için sabırla şifayı aramak gerekliliği vardır, Allah'ın şifa veremeyeceği bir dert bir sıkıntı yoktur, ümitsizlik müminlere yakışmaz. Allah'ın ilmi sonsuzdur, bizimki ise sınırlı, bu sebeple kısıtlı ilmimizle hiçbir hastalığa dermansız gözüyle bakmayalım, kendi adıma bu Allah'ı yetersiz görmektir. Ben şifamı yeterince aramadıysam, bakıp göremediysem bu benim suçumdur. Veya bana şifa verecek şeylerden kaçıp durduysam bu da benim suçumdur. Şifasını bulduğum dertlerim içinse bunun bir ilaç, bir hekim vesilesiyle olsa da Allah'ın bana şükretmek için bir yol gösterdiğini hatırlamalıyım. Sağlık nimeti kaybedilmeden önemi farkedilmeyen bir nimettir, öncelikle sağlığımıza şükretmeye başlarız bir hastalıktan sonra ve diğer detayların sağlığımız olmadan acılar içindeyken bir anlamı olmadığını farkedip daha geniş düşünürüz. Tekrar hastalanmamak içinse daha dikkatli bir yaşam sürmemiz gerekir artık, önceden ne yediğimizi, neler yaptığımızı önemsemezken, bedenimize kendimize daha saygılı özenli bir hayata başlarız. İşte Allah bizi bu şekilde doğru bir yola iletiyorsa şükredelim hastalıklarımıza da, Allah sabreden ve şükreden kullarını şifasını vererek ve daha doğru bir yola ileterek mükafatlandırır.  

    Allah'ın merhametinin çok olduğunu unutmayalım. Ya Şafi ismiyle dua edelim hastalıklarımız ve hastalarımız için. Elbette ölüm de insanlar içindir ama kimi hekimlerin şu kadar ömrün kalmış demelerinden rahatsız oluyorum, hangimiz kaç günümüz kaldığını biliyoruz ki? Bir kardeşimiz ağır hasta diye onun öleceği zamanı söylemek ne kadar doğrudur? Çok sağlam bir insan aniden ölebildiği gibi hastalar da şifa bulup uzun yıllar yaşayabilir. Hastalık derman aratan, Allah'ın yarattığı şeylerin hikmetini ve gerekliliğini bize gösteren, sabrımızı ve imanımızı artıran bir süreçtir. Neden ben demek yerine, ne yapmalıyım diye düşünmek daha hayırlıdır. Hastalanmayan insan yoktur, fakat yaşadığı hayata göre herkesin hastalığı dolayısıyla şifası da farklı olabilir. Hepinize sağlıklı günler dilerim.
   

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder