20 Aralık 2016 Salı

Aşılar, artan otizm vakaları, artan metabolik rahatsızlıklar

Amerika'da otizm tanısı konulmuş çocuk sayısındaki artış korkutucu boyutta. Otizm vakaları 1970'lerden bu yana 20-30 kat arttı, CDC'ye göre 2014'te her 68 çocuktan biri otizmli. 2 yıl öncesine göre %30 artış olmuştu. Erkekler için risk daha fazla, 42 çocuktan 1'i.İletişim problemlerine ve kısıtlı sosyal beceriye neden olan bu durum eski nesillerde öyle nadirdi ki 1938'e kadar otizm terimi dahi kullanılmadı. 1960'ların sonuna kadar bir hastalık olarak sınıflandırılmadı.
Holistik(bütünsel) hekim Dr. David Brownstein otistik çocukların anne-babalarının çektiği sıkıntılara doğrudan tanık olmuştur: ''20 yıldır uzun süredir, çocuğu bir aşı vurulana kadar normal gelişimini sürdürdüğünü söyleyen çok anne-baba gördüm. Aşıdan saatler ve günler sonra -bu genellikle KKK aşısı- anne-babalar çocuklarının tutum ve davranışlarının değiştiğini iddia ediyorlar. Genellikle benzer hikayeler: çocuk normalken; ertesi gün ağlıyor, huzursuzlanıyor ve her anlamda geriliyor (nörolojik,davranışsal ve duygusal olarak). Bu noktadan itibaren, etkilenen çocuk ve ebeveynlerin hayatları tamamen değişiyor. Bu çocukların neredeyse tamamı otistik tanısı alıyor.''
Dr. Andrew Wakefield 1998'te KKK aşılarının güvenilirliğini ve bu aşının otizm ve bağırsak problemleriyle bağlantısını sorguladığı çalışmayı yayınladı. Dr. Wakefield 12 otizmli çocuğun lenf dokusunda kızamık virüsüne rastladı; bu çocuklar kızamık geçirmemişler fakat kızamık aşısı yaptırmışlardı. Dünyaca ünlü gastroenteroloji cerrahı Wakefield, KKK aşısının, birçok otizmli çocuğu etkileyen sindirim sistemi enflamasyonuna (iltihaplanmasına) sebep olduğuna inanıyordu.
Dr.Brownstein KKK aşısının cenin akciğerinden elde edilen bir hücre kültüründe üretildiğini not etti: ''Endişe şu ki; otizmdeki bu artışın sebebi su çiçeği ve KKK aşılarının içeriğinde insan DNA'sı bulunması olabilir.''
Dr. Helen Ratajczak'ın araştırmaları da aşıların otizme yol açabileceğini gösteriyor. Bilimsel literatürü inceledikten sonra, çok sayıda aşının bağışıklık sisteminin dengesini bozduğuna inanıyor. Ayrıca aşılar aracılığıyla vücuda giren insan DNA'sının istilacı olarak görüldüğünü ve iltihaplanma sürecini başlattığını düşünüyor, bu zamanla kronikleşiyor. Bu faktörler otizm riskini arttırıyor.
Dahası Dr. Wakefield otizmle ilgili araştırmasından dolayı sahtekarlıkla suçlandı ve tıbbi lisansı iptal edildi ve hala hakkında karalamalar devam ediyor. Dr. Brownstein ''Bu 'suç' yüzünden medya ve tıp camiası tarafından yargılandı'' diyor. İronik olansa Dr. Wakefield hastalarına aşı olmamalarını önermedi; bunun yerine KKK'da bulunan 3 farklı hastalık aşısının ayrı ayrı verilmesi taraftarıydı.
Diğerleri otizmdeki artış sebebiyle civa içeren ''thiomersal'' bileşiğini suçlamaya devam ediyor. Fakat 'thiomersal' aşıların çoğundan çıkarıldığı halde otizm vakaları artmaya devam etti.
Geçen yıl mayıs ayında, ünlü immünoloji uzmanı Dr. Bart Classen'ın makalesi 'Moleküler ve Genetik Tıp' dergisinde yayınlandı. Dr. Classen otizm, diyabet ve obezitedeki artışlara aşırı dozda aşılanmanın sebep olduğu kronik enflamasyonu sorumlu tuttu. ''Yıllardır aşıların enflamatuar(iltihaplı) hastalıkların salgınına sebep olduğunu yayınlıyoruz'' diye belirtti. ''Fakat çocuklara verilen aşı sayısı artmaya devam etti.''
Veriler gösteriyor ki aşı kaynaklı kronik hastalıklar öyle bir boyutta ki; insanı zehirleyen düşük doz radyasyon, kurşun hatta sigarayı bile gölgede bırakıyor.

Slyvia Booth Hubbard, 10.02.2015
Çeviri: Nagihan Turan

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder