5 Aralık 2016 Pazartesi

Aşılar güvenilir mi?


    Oğlumun 2. ay aşısından sonra; uykusuz gecelerimiz, alerjik egzamayla, kusmalarla tanıştığımız zamanlar... Üzerinden neredeyse 2 yıl geçmiş ama hala aşı konusundaki tartışmaları okumaya ve bilinçlenmeye çalışıyorum. Pek çok anne babanın da benim durumumda olduğunu biliyorum, fakat aşıyı çılgınlar gibi savunan insanlarla da karşılaşmıyor değilim, kimin haklı olduğu ise şuan için muamma. Öncelikle biz ülke olarak aşı üretmiyoruz, satın alıyoruz. Satın aldığımız pek çok ürünün içeriğine bakmadığımız gibi aşı ve ilaçların içeriği de bizi hiç ilgilendirmiyor. Halbuki beden bizim, sağlık bizim, hatta minicik evlatların sorumluluğu bizim. Ama sağlık konusunda kimsenin bizi yanıltmayacağını düşünerek hareket ediyoruz, kapitalist bir dünyada yaşadığımızı unutarak. Çevre ve insan sağlığına duyarlı şirketleri tenzih ediyorum.

     Öncelikle bilimsel araştırmalar üzerinden gidelim, zaten FDA'nın kendi sitesinde kimi aşıların yan etkilerinden bahsedilmiş; alerjiler, astım hatta ani bebek ölümleri de görülmüş. Amerika'da daha önce aşıları korumak için eklenen civa içeren bir bileşiğin otizme sebep olduğu ve bu madde azaltıldığında ülke genelinde otizmin azaldığıyla ilgili bir makale var. Birkaç Avrupa ülkesinde aşılardaki civa bileşiğinin yasaklandığını Aidin Salih hocanın Gerçek Tıp kitabında okudum. Aşıyla ilgili pek çok bilgiyi bulabilirsiniz bu kitapta. Bunun dışında İtalya'da doğumunda sağlıklı olup sonradan otizm teşhisi koyulan bir çocuğun davasında, otizmin sebebinin aşılardaki civa içeren bileşik olduğu kararı çıkmış. Bu iki örnek bize otizm, civa ilişkisini açıklıyor.

   Bunun dışında hepimizin geçirdiği su çiçeği, kabakulak gibi rahatsızlıkların aşıyla önlenerek insanların bağışıklık sistemlerinin zayıflatılma ihtimali de var. Biz çocukken annelerimiz hastalığı kapalım bağışıklık kazanalım diye uğraşırlardı. Zayıf, iyi beslenemeyen çocuklar için evet tehlike arz edebilir ama onun dışında bütün ateşli hastalıklar kontrol altında tutulmadığında tehlikelidir. Kısaca biz hasta olup iyileşmek yerine hiç hasta olmamayı tercih ettik. Peki mümkün mü böyle birşey? Aşılanan çocuklar gerçekten hiç hasta olmuyorlar mı? Yoksa viral hastalıklar yerine çok daha ciddi otoimmün hastalıklarla boğuşan çocuklar mı var artık? Bu konu daha çok tartışılmalı, mesele bebeklerimiz, henüz bağışıklık sistemleri gelişmemişken anne sütünden antikor alırken onlara viral DNA ve birsürü katkı maddesi enjekte etmek ne kadar sağlıklı? Bu hastalıkları doğal yoldan geçirmeleri ne denli tehlikeli? Bizler geçirdik ve anne sütüyle evlatlarımıza bu antikorları geçiriyoruz peki yeni nesil ne yapacak?

     Bir de şu var eski dönemlerde yapılan aşılarla şimdiki aşılar arasındaki fark: artık rekombinant DNA teknolojileriyle virüsün DNA'sı başka bir canlının DNA'sı içinde kopyalanabiliyor ve bu genetik materyalleri 1 aylık, 2 aylık bir bebeğe enjekte etmek ne kadar doğru? KKK aşısının yumurta alerjisi olan çocuklara vurulmaması gerekliymiş örneğin, hangi hücre kültüründe ürettiklerini bilemezken nasıl güvenilir olduğunu iddia edeceğiz biz aşıların? En önemlisi haram veya helal olduğu konusunda dahi şüpheler var. Allah'ın haram kıldığı şeylerden de bir şifa beklemek ne kadar doğru? Aşı hiç kullanılmasın demiyorum fakat bağışıklık sistemi gelişmemiş bebekler için daha iyi araştırılmalı diye düşünüyorum. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder